Ücretsiz izin, anlaşmalı olarak çalışanın kendisine iş yeri tarafından verileniş sözleşmesinin askıya alınmasıdır. Ücretsiz izin hakkı, hem çalışana hem işverene karşılıklı koruma sağlamak amacıyla verilmiş bir haktır.
Ücretsiz izin, en temel anlamıyla iş anlaşmasının askıya alınması durumdur. Bilhassa ekonominin kötüye gittiği dönemlerde işverenlerin çalışanlarına ücretsiz izin vererek, ekonominin olumsuz sonuçlarının ortadan kalkmasına yardımcı olmaktadır.Ayrıca çalışanlar özel iş ve durumlarıyla ilgili bir durum söz konusu olduğunda, ücretsiz izne ayrılmayı işverenlerinden isteyebilmektedirler. Çalışanın ücretsiz izin kullanabilmesi için uzun süre önce veya yeni işe başlamış olması gibi şartlar bulunmamasıyla birlikte; gerekli koşullar sağlandığında çalışan ücretsiz izin hakkını kullanabilmektedir.
Ücretsiz izni sağlayan şartlardan biri; çalışanın veya işverenin ücretsiz izin teklifinin yazılı olması gerekmektedir. İş Kanunu Madde 22’de ücretsiz izin kavramı açıkça anlatılmaktadır.4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. Madde gereğince;
“İşveren, ücretsiz izin teklifini hukuki sonuçlarını anlatarak işçiye yazılı olarak sunmalı ve işçinin de bu ücretsiz izin teklifini 6 iş günü içerisinde yazılı olarak kabul etmesi gerekir. İşçi, bu ücretsiz izin teklifini kabul etmek zorunda değildir. İşçi tarafından 6 iş günü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen ücretsiz izin teklifi artık işçiyi bağlamaz ve dolayısıyla işveren işçiyi ücretsiz izne çıkaramaz.”
“Bu madde ile amaçlanan, belirli olumsuz koşulların varlığında, işçinin sözleşmesinin doğrudan feshedilmesi yerine, çalışma koşullarında belirli değişiklikler yapılması yoluyla, iş ilişkisinin sürdürülmesinin sağlanmasıdır.”
Ücretsiz iznin alımına dikkat edilecek huşuların başında çalışan tarafından talep edilen ücretsiz iznin yazılı bir şekilde işverene iletilmesidir. Aksi takdirde durumun ispatı kanıtlanamaz: “Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin 2017 / 14541 Esas, 2018 / 24497 Karar, 15.11.2018 tarihli kararında “…Yasanın 22. Maddesinin ikinci fıkrasında, çalışma koşullarının, tarafların karşılıklı uzlaşmaları ile değiştirilmesinin her zaman mümkün olduğu kurala bağlanmıştır. Çalışma koşullarında değişiklik konusunda işçinin rızasının yazılı alınması yasa gereğidir. Aynı zamanda işverence değişiklik teklifinin de yazılı olarak yapılması gerekir. İşçi çalışma koşullarında yapılmak istenen değişikliği usulüne uygun biçimde yazılı olarak ve süresi içinde kabul ettiğinde, değişiklik sözleşmesi kurulmuş olur. İşçinin değişikliği kabulü, sadece bu işlem yönünden geçerlidir…” şeklindedir.
İşverenin ücretsiz izin taleplerini olumlu cevaplama zorunluluğu yoktur. Ücretsiz izin dönemi boyunca çalışanın SGK primi de gerçekleşmez.İşverenin hiçbir şekilde çalışanı isteği dışında izne çıkartma hakkı bulunmamaktadır. Ücretsiz iznin kabulü için öncelikle çalışanın kendi rızası olmalıdır.Ücretli izin uygulamasıİş Kanunu’nda çeşitli şekillerde yer almaktadır. Örneğin; “Madde 56. - Yıllık ücretli izin işveren tarafından bölünemez. Bu iznin 53 üncü maddede gösterilen süreler içinde işveren tarafından sürekli bir şekilde verilmesi zorunludur. Ancak, 53 üncü maddede öngörülen izin süreleri, tarafların anlaşması ile bir bölümü on günden aşağı olmamak üzere en çok üçe bölünebilir. İşveren tarafından yıl içinde verilmiş bulunan diğer ücretli ve ücretsiz izinler veya dinlenme ve hastalık izinleri yıllık izne mahsup edilemez. Yıllık ücretli izin günlerinin hesabında izin süresine rastlayan ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri izin süresinden sayılmaz. Yıllık ücretli izinleri işyerinin kurulu bulunduğu yerden başka bir yerde geçirecek olanlara istemde bulunmaları ve bu hususu belgelemeleri koşulu ile gidiş ve dönüşlerinde yolda geçecek süreleri karşılamak üzere işveren toplam dört güne kadar ücretsiz izin vermek zorundadır. İşveren, işyerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izinlerini gösterir izin kayıt belgesi tutmak zorundadır.”
Ücretsiz izin süreleri kendi içinde de değişiklik göstermektedir. Yeni doğum yapmış bir anne doğum iznini bitirdikten sonra ücretsiz doğum izni aldığında bu süre 6 aydır. Yine 4857 İş Kanunu’na göre;
“MADDE 5 –(1) Kadın işçinin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam on altı haftalık süre için çalıştırılmaması esastır. (2) Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenir. Ancak, sağlık durumunun uygun olduğunun doktor raporuyla belgelendirilmesi hâlinde kadın işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir. (3) Kadın işçinin erken doğum yapması hâlinde ise doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılmayacak süreler, doğum sonrası sürelere eklenmek suretiyle kullandırılır. (4) Doğumda veya doğum sonrasında annenin ölümü hâlinde, doğum sonrası kullanılamayan süreler babaya kullandırılır. (5) Üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen eşlerden birine veya evlat edinen işçiye, çocuğun aileye fiilen teslim edildiği tarihten itibaren sekiz hafta analık izni kullandırılır. (6) Analık izninde belirtilen süreler, işçinin sağlık durumuna ve işin özelliğine göre doğumdan önce ve sonra gerekirse artırılabilir. Bu süreler doktor raporu ile belirtilir.
MADDE 6 – (1) Analık izninin bitiminden itibaren çocuğunun bakımı ve yetiştirilmesi amacıyla ve çocuğun hayatta olması kaydıyla kadın işçi ile üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen kadın veya erkek işçilere istekleri hâlinde birinci doğumda altmış gün, ikinci doğumda yüz yirmi gün, sonraki doğumlarda ise yüz seksen gün süreyle haftalık çalışma süresinin yarısı kadar ücretsiz izin verilir. (2) Çoğul doğum hâlinde bu sürelere otuzar gün eklenir. (3) Çocuğun engelli doğduğunun doktor raporu ile belgelendirilmesi hâlinde bu süre üç yüz altmış gün olarak uygulanır. (4) Ücretsiz izinden yararlanan kadın işçiye, bir yaşından küçük çocuğunu emzirmesi için günde toplam bir buçuk saat olan süt izni uygulanmaz.
MADDE 7 – (1) Kadın işçiye, analık izninin bitiminden itibaren isteği hâlinde altı aya kadar ücretsiz izin verilir. (2) Ücretsiz izin, üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinme hâlinde eşlerden birine veya evlat edinene verilir. (3) Bu maddede belirtilen ücretsiz izin süresi, yıllık ücretli izin hakkının hesabında dikkate alınmaz. ”Bunun yanı sıra yol izni almak isteyen bir çalışan bu durumda en fazla 4 gün ücretsiz izin alabilmektedir.
Çalışanın ücretsiz izni bittiği halde işverenin, çalışanı işe başlatmaması veya ücretsiz izin süresini uzatması hukuka göre iş sözleşmesini geçersiz bir şekilde feshettiği anlamına gelmektedir. Burada bahsi geçen feshetme işleminin sorumlusu ise işverendir. Ücretsiz izin süresi bittiğinde işveren ve çalışanın iş ilişkisi aynı şekilde devam etmektedir. Ücretsiz izin, çalışan ve işveren arasında karşılıklı bir anlaşma olduğu için taraflardan biri bu duruma uymadığında iş anlaşmasını feshetmiş sayılmaktadır.
Karabağ Hukuk Bürosu © Copyright 2022 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir.