İcra ve İflas Hukuku, Alacaklının talebi üzerine, borçlu üzerinde gerçekleşen yasal tahsilat işlemine icra adı verilir. İcra ve iflas hukuku ise borçlu ve alacaklı ilişkilerini düzenleyen ve aynı zamanda iflas edenler üzerinde ne gibi işlemlerin yapılacağını belirleyen hukuk dalıdır.
İcra ve iflas hukuku kapsamına her ne kadar alacaklı ve borçlu ilişkisi girse de, iflas olunması durumunda yapılan uygulamalar yönünden, icra ve iflas arasında bazı farklardan bahsetmek mümkündür.
İlamsız takip, icra hukuku kapsamında en çok uygulanan yöntemdir. İlamsız demek, mahkeme kararı olmadan icra müdürlükleri yardımıyla alacağın tahsili demektir. İlamsız icra herhangi bir belgeye dayanmaz. Sadece bu kişinin bana borcu var nedeniyle, icra müdürlüklerine başvuruda bulunulması yeterlidir. Eğer muhatap olan kişi 7 gün içerisinde borcum yoktur itirazında bulunursa, icra işlemleri anında durur. Bu aşamadan sonra alacaklı olan kişinin iddiasını delillerle ispat etmesi gerekir. Bunun için de dava açması ve alacağını ispat etme yoluna gitmesi gerekir.
İlamlı icra, mahkeme emri ile uygulanan icra türüdür. İlamsız icradan farklı olarak alacaklı olan kişi, alacağını ispatlayan belgelerle mahkemeye başvurmuştur ve hakkını almaya çalışıyordur. İlamlı icra takibinin başlatılabilmesi için alacak miktarının, 3.300 TL’nin üzerinde olması gerekir. Daha düşük miktarlar için tüketici hakem heyetlerine başvuruda bulunulması gerekir. Ya da ilamsız icra yoluyla alacağın tahsili mümkün olabilir.
Kambiyo senetlerine özgü haciz işlemi, alacaklı olan kişinin elindeki kambiyo senetleri ile mümkündür. Bir belgenin kambiyo senedi olabilmesi için yasada belirtilen niteliklere sahip olması gerekir. Mesela; çek, senet, bono ve poliçe gibi belgeler, kambiyo senedi niteliğindedir.
İcra ve iflas hukuku kapsamındaki takiplerden birisi de, rehnin paraya çevrilmesi işlemidir. Rehin ile temin edilen alacaklar, kanuna göre cebri icra yolu ile tahsil edilebilir.
İhtiyati haciz işlemi, borçlu olan kişinin mal kaçırmasını önlemek amacıyla alacaklı tarafından alınan bir önlemdir. Alacaklı olan kişi mahkemeye başvurarak, borçlu olan kişinin mallarına tedbir koydurur.
Kesin haciz, icra takibinin kesinleşmesinden sonra kanun tarafından ilgili birimlere satış yetkisi veren haciz türüdür.
Geçici haciz, hacze itirazın kaldırılması halinde, avukatlar tarafından istenen haciz türüdür.
İlave haciz ise, borcu karşılamayan hacizli malların üzerine ilave alacak için dava açılması ve aradaki farkın kapatılması işlemidir.
Tamamlama haczi, icra müdürlükleri tarafından eksik ya da hatalı işlem yapıldığında söz konusudur. Hatalı işlem anlaşıldıktan sonra alacaklının alması gereken değer tam olarak tespit edilir.
Bu hukuk dalı genel olarak ticari faaliyetini sürdürmeye yönelik olanlar için geçerlidir. Mesela:
İflas hukuku ile doğrudan ilişkili olanlardır.
Kanuni olarak iflas organları; asri resmi organlar, icra daireleri, iflas dairesi, icra mahkemeleri, asliye ticaret mahkemeleri ve Yargıtay’ın ilgili organlarıdır. Adalet müfettişleri ve Cumhuriyet savcıları ise yardımcı resmi organlardır. Ayrıca icra ve iflas kanunu kapsamında, tarafların avukatları da resmi olmayan organlar olarak kabul edilebilir.
Takipli iflas işlemlerinin başlaması, alacaklının icra dairesine başvurusu ile başlar. Başvurunun ardından icra dairesi borçluya iflas ödeme emri gönderir. Borçlu olan kişi ödeme emrine karşı itirazını, aynı icra dairesine yapabilir.
İflas bürosu, alacakların taksimi için yetkili olan kişilerin toplandıkları alandır. İflas müdür ve yardımcıları, alacaklı olan kişiler ya da yasal temsilcileri, iflas bürosu yetkililerini oluşturur.
İflas dairesi, iflas bürosu adaylarından seçilen üç kişi tarafından oluşturulan dairenin adıdır. Adaylar, icra mahkemesi tarafından belirlenir.
İflas süreci uzun ve karmaşık bir süreçtir. İflas Hukuku, deneyimli ve tecrübeli ekibimiz ile sizlere yardım etmekteyiz.
İflas süreci ile ilgili tam olarak bilgi edinmek için, https://cdn.istanbul.edu.tr/FileHandler2.ashx?f=i%CC%87fla%CC%82s-hukuku-son.pdf bağlantısını ziyaret edebilirsiniz.
İlamsız icra, alacaklının borçlu aleyhine icra dairesine başvurusu ile başlar. Alacaklı başvurusunu bireysel olarak yapabileceği gibi, avukat aracılığı ile de yapabilir. Borçlu olan kişiye icra dairesi tarafından tebligat gönderilir. Borçlu kişi yine de borcunu ödemezse, icra takibi başlatılır ve en sonunda da haciz işlemi uygulanır.
İcra ve iflas hukuku kapsamında uygulanan ilamlı icrada ise belli bir miktarın üstündeki alacaklar söz konusudur. Miktar yüksek olduğu için alacağın tahsili için mahkemeye başvurulur. Mahkeme sonucunda borcun ödenmesi için borçluya tebligat gönderilir. Borçlu borcunu ödemezse tüm mallarına haciz uygulanır. Eğer borcu ödemek için yeterli miktarda mal yoksa maaş haczi uygulanır.
İflas hukukunda ise; konkordato ilan edilmesi, iflas bürolarının kurulması, mahkeme marifetiyle alacakların sıraya koyulması gibi işlemler gerçekleştirilir.
09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı icra ve iflas kanunu, yapılan bazı düzenlemelerle değiştirilmiştir. 17.02.2003 tarihli ve 4949 sayılı icra ve iflas kanunu günümüzde geçerli hale gelmiştir.
Borçlunun borcunu ödemesi noktasında, ilamsız icra takibini başlatıyoruz. Ayrıca ilamlı takiplerde gerekli olan davaları açıyoruz. Haciz işlemlerinde müvekkillerimiz adına hazır bulunarak, haciz işlemlerinin sorunsuz bir şekilde yerine getirilmesini sağlıyoruz.
İflas bürolarında taraf olarak yer alma, konkordato işlemlerinde müvekkillerimiz temsil etme görevini yerine getiriyoruz.
Müvekkillerimiz adına arabulucu işlemlerini gerçekleştiriyoruz. Dava dilekçesi hazırlama ve mahkemede kullanılacak delillerin hazırlanması noktasında faaliyetlerde bulunuyoruz.
Faaliyetlerimiz hakkında daha fazla bilgi için, https://www.huseyinkarabag.av.tr/ adresini ziyaret edebilirsiniz.
Karabağ Hukuk Bürosu © Copyright 2022 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir.